
Seyahat Yazarı Kamil Biroğlu
Nice’e adım attığınız anda, sanki zaman biraz yavaşlıyor… Maviyle yeşilin iç içe geçtiği kıyılar, güneşte parlayan kırmızı kiremitli evler ve her köşesinde sizi selamlayan tarihin fısıltısı… Burası sadece bir sahil şehri değil, yüzyıllardır sanatçıların, kralların ve gezginlerin ilham aldığı bir masal diyarı. Fransız Rivierası’nın kalbinde yer alan bu zarif şehir, sadece manzarasıyla değil, taşıdığı geçmişle de büyülüyor. Nice’in temelleri, zafer tanrıçası Nike’nin adına kurulan antik “Nikaia”ya kadar uzanıyor. Fenikelilerin cesaretini, Yunan mitolojisinin gölgesini ve Fransız zarafetini bir arada bulabileceğiniz nadir yerlerden biri. Burada yürüdüğünüz her sokakta bir hikâye gizli, izlediğiniz her günbatımı bir tablo kadar etkileyici. Eğer bir gün Akdeniz’in ruhunu gerçekten hissetmek isterseniz, rotanızı Nice’e çevirin — çünkü burası yalnızca görülmez, yaşanır.
Şehre Ulaşım:
Nice Côte d’Azur Havalimanı, Paris’ten sonra Fransa’nın en yoğun hava trafiğine sahip havalimanlarından biri. Avrupa’nın birçok şehrinden direkt uçuşlarla kolayca ulaşabileceğiniz Nice, havalimanından şehir merkezine sadece 20 dakikalık bir tramvay yolculuğuyla bağlanıyor. Ayrıca Lyon, Marsilya, Cannes ve Monaco gibi şehirlere trenle ulaşım oldukça pratik.
Renkli sokakları, deniz kokusu ve tarihle dolu Nice’in büyüleyici atmosferinde, iki günlük keşfe hazırsanız, hadi başlayalım!

1.GÜN ROTASI
1. Notre Dame de Nice Bazilikası (Meryem Ana Bazilikası)
Nice’in en büyük kilisesi olan Notre Dame Bazilikası, 1860’larda Neo-Gotik tarzda inşa edilmiş. Paris’teki Notre Dame’dan esinlenilen yapının mimarı Louis Lenormand’dır. Ön cephesindeki 65 metrelik ikiz kuleler ve ortadaki gül pencere dikkat çeker. Bu pencerede Meryem Ana’nın göğe yükselişi tasvir edilmiştir. İçerideki vitraylar ve süslemeler oldukça zarif ve huzur vericidir. Bazilika, Jean Médecin Caddesi üzerinde yer alır ve ulaşımı son derece kolaydır. Caddenin çevresi mağaza, kafe ve restoranlarla doludur. Geziye başlamak için merkezi ve etkileyici bir noktadır.
2. Place Massena
Nice’in simgelerinden biri olan Massena Meydanı, şehrin en geniş ve en canlı meydanıdır. Siyah-beyaz karo zemin döşemeleri ve pembe cepheli binalarıyla fotojenik bir alandır. Meydanın ortasında Güneş Tanrısı Apollo’nun 7 metrelik heykeli bulunur. Bu heykelin etrafında beş gezegeni simgeleyen bronz figürler yer alır. Yüksek direkler üzerindeki 7 insan figürü, dünyanın 7 kıtasını temsil eder ve geceleri renkli ışıklarla aydınlatılır. Meydan, karnaval zamanında etkinliklerin merkezi haline gelir. Çevresinde alışveriş yapabileceğiniz yerler ve kafeler mevcuttur. Şehrin ritmini burada hissedebilirsiniz.
3. Promenade du Paillon
Promenade du Paillon, şehir merkezini sahile bağlayan uzun bir yeşil alan koridorudur. 2013’te açılan bu modern park, eski otobüs garajının yerine yapılmıştır. Parkın en ilgi çekici kısmı çocukların oynamaktan keyif aldığı interaktif fıskiye alanıdır. Ayrıca farklı kıtalardan getirilen bitkilerin yer aldığı botanik bahçeleri de bulunur. Çocuklar için salıncak, kaydırak ve tırmanma alanları olan yaratıcı oyun bölümleri yapılmıştır. Oturup dinlenmek isteyenler için banklar, çimenlikler ve gölgelik alanlar idealdir. Sabah koşusu, akşam yürüyüşü ya da piknik için yerel halkın sıkça geldiği bir yerdir. Özellikle sıcak yaz günlerinde serinlemek isteyenler için birebirdir.
4. Opéra de Nice
Nice’in kültürel merkezlerinden biri olan opera binası, 18. yüzyıla kadar uzanan bir tarihe sahiptir. Mevcut bina 1885’te büyük bir yangından sonra yeniden inşa edilmiştir. Mimarisinde klasik ve neoklasik öğeler bir arada kullanılmıştır. İçerisi kırmızı kadife koltuklar, altın işlemeler ve görkemli avizelerle oldukça şıktır. Opera, bale ve senfoni konserlerine ev sahipliği yapar. Yıl boyunca temalı etkinlikler düzenlenir ve dünya çapında tanınmış eserler sahnelenir. Binanın dış cephesi sade olsa da iç mekan etkileyicidir. Burası hem sanatseverler hem de tarih meraklıları için ideal bir duraktır.

5. Vieux Nice
Vieux Nice, şehrin tarihî ve kültürel kalbi olarak bilinir. Rengârenk cepheli evleri, Arnavut kaldırımlı sokakları ve daracık geçitleriyle ziyaretçilere adeta bir Akdeniz kasabasında geziniyormuş hissi verir. Bölge, yerel ürünler satan dükkânlar, baharat kokuları yükselen pazarlar ve samimi kafelerle doludur. Tarihi yapılar ve kiliseler arasında dolaşırken hem fotoğraf çekebilir hem de bölgenin atmosferini doyasıya yaşayabilirsiniz. Buradaki sokaklar zaman zaman İtalyan şehirlerini andıracak kadar benzer mimari izler taşır. Günün her saatinde canlı olan bu bölge, gece de farklı bir atmosfer kazanır.
6. Cours Saleya
Cours Saleya, Eski Nice’in kalbinde yer alan canlı ve renkli bir pazardır. Sabah saatlerinde açılan pazarda taze meyve, sebze, peynir ve baharatlar satılır. En dikkat çekici kısmı ise rengârenk çiçek tezgâhlarıdır. Öğle saatlerinden sonra yiyecek tezgâhları kapanır ancak restoranlar açık kalır. Antika ve el yapımı takılar da bulabileceğiniz küçük tezgâhlar mevcuttur. Yerel halk ve turistler buraya alışveriş, fotoğraf ve atmosferin tadını çıkarmak için gelir. Cours Saleya aynı zamanda kafeleriyle de oldukça popülerdir. Sabah kahvesi ya da hafif bir öğle yemeği için harika bir noktadır.
7.Chapelle de la Miséricorde – (Merhamet Şapeli)
Nice’in Eski Şehir bölgesinde, Cours Saleya pazarının hemen kıyısında yer alan Chapelle de la Miséricorde, dışarıdan bakıldığında oldukça sade ama içeri adım attığınız anda adeta bir altın sarayı gibi parlıyor. 18. yüzyılda inşa edilen bu barok şapel, zarif freskleri, altın işlemeli detayları ve ihtişamlı sunağıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Oval kubbesi ve tavan süslemeleri, mimari meraklıları için kaçırılmayacak detaylar sunuyor. Şapel, ismini yoksullara yardım etmeyi amaç edinmiş “Merhamet Kardeşliği”nden alıyor ve hâlâ bu ruhu yaşatıyor. Hem dini huzur arayanlar hem de sanatsal bir mola isteyenler için adeta küçük bir kaçış noktası. Eski Nice sokaklarında dolaşırken bu gizli mücevheri sakın es geçmeyin!
8. Palais de Justice
Palais de Justice, Nice’in Eski Şehir bölgesinde yer alan ve 19. yüzyılda inşa edilmiş görkemli bir adliye binasıdır. Neoklasik mimarisiyle dikkat çeken yapının ön cephesinde büyük sütunlar ve zarif kabartmalar bulunur. Girişin üzerinde Fransız Devrimi’nin üç temel ilkesi olan “Liberté, Égalité, Fraternité” yazılıdır. Bu ifadeler, binanın taşıdığı adalet misyonunu sembolik olarak pekiştirir. Adliye binasının önündeki Place du Palais de Justice meydanı, gün boyunca canlılığıyla dikkat çeker. Sokak sanatçılarının performanslarını izleyebilir, çevredeki kafelerde soluklanabilirsiniz. Özellikle akşam saatlerinde meydanın ışıklandırması ve atmosferi oldukça etkileyicidir.
9. Place Rossetti
Vieux Nice’in kalbinde yer alan Place Rossetti, şehrin en hareketli ve renkli meydanlarından biridir. Özellikle yaz aylarında dolup taşan meydan, yerel halkın ve turistlerin favori buluşma noktalarından biridir. Kafeler, dondurmacılar ve küçük restoranlarla çevrili meydan, Akdeniz’in rahat yaşam tarzını yansıtır. Burada oturup çevredeki hayatı izlemek büyük bir keyif verir. Ayrıca yakınlardaki Sainte-Réparate Katedrali, meydanın estetiğine ayrı bir güzellik katar. Sosyal yaşamı deneyimlemek ve biraz soluklanmak için ideal bir duraktır.
10. Nice Katedrali (Cathédrale Sainte-Réparate)
Nice’in eski şehir merkezinde yer alan bu katedral, 17. yüzyılda inşa edilmiştir. Barok mimarisiyle dikkat çeken yapı, şehrin koruyucu azizesi Sainte Réparate’a adanmıştır. İç mekânda altın varaklı detaylar, freskler ve süslü şapeller yer alır. Özellikle tavan işlemeleri ve ana sunağın görkemi büyüleyicidir. Katedralin çan kulesi, çevredeki dar sokaklar arasında yükselerek görsel bir odak noktası oluşturur. Giriş ücretsizdir ve genellikle kalabalık olmaz.
11. Barbaros Hayrettin Paşa Nice Seferi ve Top Güllesi
Rue de la Loge ile Rue Droite sokaklarının kesişiminde yer alan top güllesi, 1543’teki Nice kuşatmasının izlerini taşır. Fransa Kralı I. François, Osmanlı’dan yardım istemiş ve Kanuni Sultan Süleyman, Barbaros Hayrettin Paşa’yı dev bir donanmayla göndermiştir. 110 kadırgadan oluşan Osmanlı donanması, Fransızlarla birlikte Nice’i kuşatmıştır. Şehir, o dönemde Savoy Dükalığı’na aitti ve güçlü surlarla korunmaktaydı. Barbaros, Andrea Doria’ya rağmen şehri kuşatıp, Fransızlara teslim etmiş ve bu onun son seferi olmuştur.
12. Palais Lascaris
Palais Lascaris, 17. yüzyıldan kalma bir aristokrat evi olup Barok mimarisiyle göz doldurur. Bugün müze olarak hizmet veren yapı, özellikle müzik enstrümanları koleksiyonu ile dikkat çeker. İçeride 17. ve 18. yüzyıla ait zengin süslemeler, freskler ve antika mobilyalar sergilenmektedir. Sarayın gösterişli merdivenleri ve yüksek tavanlı odaları ziyaretçileri zamanda yolculuğa çıkarır. Dış cephesi ve süslemeleri de oldukça etkileyici olup, fotoğraf çekmek isteyenler için güzel bir duraktır.

2.GÜN ROTASI
1. Bibliothèque Louis Nucéra
Nice’in kalbinde yer alan bu modern kütüphane, mimarisiyle ilk bakışta dikkat çekiyor. Adını, şehrin kültüre olan tutkusuyla tanınan eski belediye başkanı Louis Nucéra’dan alıyor. İçerideki geniş okuma alanları, dijital arşivler ve sanatla iç içe etkinlikler kütüphaneyi sadece bir kitap mekânı olmaktan çıkarıyor. Özellikle cam cephe tasarımı sayesinde gün ışığıyla dolan atmosfer, kitap okuma keyfini ikiye katlıyor. Sessizlik içinde zaman geçirmek isteyen gezginler için birebir. Kitapseverler için küçük ama özel bir mola noktası!
2. MAMAC – Musée d’Art Moderne et d’Art Contemporain
Nice’in modern ruhunu en iyi yansıtan müzelerden biri olan MAMAC, çağdaş sanatseverlerin uğrak yeri. Warhol, Picasso, Yves Klein gibi dev isimlerin eserlerini yakından görmek burada mümkün. 4500 metrekarelik devasa alanda sergilenen eserler, 1950’lerden günümüze kadar gelen sanat akımlarını kapsıyor. Minimalizm, Pop Art, Yeni Gerçekçilik gibi akımlara dair çok sayıda eser bulmak mümkün. Hem kalıcı koleksiyonlar hem de geçici sergilerle sürekli değişen bir dinamizme sahip. Bina mimarisiyle de oldukça etkileyici; sanatla mimarinin birleştiği bir deneyim yaşatıyor.
3. Garibaldi Meydanı
Nice’in en eski meydanlarından biri olan Garibaldi, İtalyan kökenlerini açıkça hissettiren tarihi bir buluşma noktası. Adını, İtalya’nın birleşmesini sağlayan kahraman Giuseppe Garibaldi’den alıyor. Eskiden askeri törenlerin yapıldığı meydan, bugün kafe ve restoranlarla çevrili, canlı ve sıcak bir atmosfere sahip. Meydan trafiğe kapalı olduğundan yürüyüş için oldukça keyifli. Akdeniz mimarisini yansıtan pastel renkli binalar fotoğraf severler için birebir. Özellikle sabah kahvesi ya da akşamüzeri içkisi için harika bir durak. Hem dinlenmek hem de çevreyi gözlemlemek için ideal bir nokta.
4. Port Lympia
Nice’in göz alıcı limanı Port Lympia, sabah ayrı, akşam ayrı bir güzellik sunuyor. Rengarenk evler, şık yatlar ve balıkçı tekneleri bir arada, tam bir Akdeniz tablosu gibi. Sabah erken saatlerde limanda taze balık satışları yapılırken, akşamüstü yürüyüşe çıkanlarla dolup taşıyor. Kıyı boyunca sıralanan restoranlar hem lezzetli hem de manzaralı. Fotoğraf meraklıları için limanın sarı-kırmızı-turuncu binaları mükemmel kareler sunuyor. Ayrıca Korsika feribotları da buradan kalkıyor.
5. Kale Tepesi (Colline du Château)
Nice’i kuşbakışı görmek istiyorsan Kale Tepesi’ne mutlaka çıkmalısın. Bir zamanlar kale olan bu alan şimdi yemyeşil bir park ve eşsiz manzaralara sahip. Merdivenle, asansörle ya da turistik trenle çıkılabiliyor. Yukarıda seni hem Melekler Koyu, hem Eski Şehir, hem de liman manzarası karşılıyor. Gün batımında manzara adeta tablo gibi! Tepeye çıkmadan hemen önce karşılaşacağınız Ölüler Anıtı da oldukça etkileyici – kayaya oyulmuş bu anıt, 3665 Nice’li askerin anısına yapılmış.
6. Promenade des Anglais
Nice denince akla ilk gelen yerlerden biri hiç kuşkusuz bu 7 kilometrelik sahil yolu! 19. yüzyılda İngiliz aristokratlar tarafından yaptırılmış ve hâlâ şehrin kalbi olmayı sürdürüyor. Yürüyüş yapanlar, bisiklete binenler ve denizi izleyen insanlar arasında kendinizi Riviera’nın ruhuna kaptırıyorsunuz. Efsanevi Hotel Negresco’nun da üzerinde bulunduğu bu yol boyunca sayısız kafe, plaj ve heykel bulunuyor. Özellikle mavi sandalye heykeli, Nice’in sembolü haline gelmiş durumda. Sabine Géraudie’nin “mutluluğun resmi” olarak tasarladığı bu eser, herkesin fotoğraf çektirdiği bir nokta. Güneşin batışını buradan izlemek paha biçilemez.

7. Hotel Negresco
Nice’in sembolü haline gelmiş bu lüks otel, dışarıdan bile sizi etkiliyor. Pembe kubbesiyle Promenade des Anglais üzerinde parlayan bu yapı 1913’ten beri şehrin en prestijli adreslerinden. İçerisi adeta bir sanat galerisi gibi: Rus Çarı için yapılmış avize, klasik tablolar ve antika mobilyalarla dolu. Negresco, Dali’den Madonna’ya kadar birçok ünlüyü ağırlamış. Hâlâ Michelin yıldızlı restoranı ile gastronomi dünyasında söz sahibi. Konaklamasanız bile lobide bir tur atıp bu atmosferi solumanızı mutlaka öneririz.
8. Masséna Müzesi
Palmiye ağaçları arasındaki bu zarif villa, hem mimarisi hem de içerdiği tarihi hazinelerle büyülüyor. 19. yüzyılda inşa edilen bina, Napolyon döneminden Belle Époque’a kadar uzanan geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. İçeride Napolyon’un kişisel eşyaları, dönem haritaları ve sanat eserleri var. Bahçesi ise başlı başına bir huzur noktası; çiçeklerle bezenmiş patikaları yürümeye değer. Tarihi ve doğayı bir arada sunan nadir yerlerden biri. Hem kültürel hem de görsel bir şölen sunuyor.

9. Musée des Beaux-Arts
Sanata ilgin varsa, burası seni hayal kırıklığına uğratmaz. 19. yüzyıldan kalma şık bir villada yer alan bu müze, Fragonard, Rodin, Monet gibi büyük ustaların eserlerine ev sahipliği yapıyor. Nice doğumlu Jules Chéret’in işleri ise koleksiyonun kalbinde yer alıyor. Kalabalık değil, huzurlu bir ortamda sanata doyuyorsunuz. Hem içerideki eserler hem de binanın kendisi görülmeye değer.
10. Saint Nicholas Ortodoks Katedrali
Nice’te bir anda kendinizi Rusya’daymış gibi hissettirecek eşsiz bir yapı! Renkli soğan kubbeleri, altın süslemeleri ve ince detaylarıyla gerçek bir mimari harikası. 19. yüzyılda Rus aristokratlar için inşa edilmiş olan bu katedral, Ortodoks mimarisini yansıtan en güzel örneklerden biri. İçerisi ikonalar ve fresklerle dolu; etkileyici bir atmosfer sunuyor. Sessizliği ve ruhani havası insanı içine çekiyor. Nice’in kültürel çeşitliliğini görmek isteyenler için mutlaka uğranmalı.
Nice’te geçirdiğimiz iki gün boyunca bu Akdeniz şehrinin ne kadar canlı, zarif ve ilham verici olduğunu bir kez daha hissettik. Ama açık konuşalım; bu şehirde geçirilen her saat, biraz daha kalma isteği uyandırıyor. Eğer zamanınız varsa, Nice’te konaklama sürenizi uzatmanızı ve burayı bir merkez gibi kullanarak çevredeki harika Côte d’Azur rotalarını da keşfetmenizi öneririz. Cannes, Antibes, Eze, Menton ya da Monaco gibi birbirinden büyüleyici duraklar, bu yolculuğu çok daha unutulmaz hale getirebilir.
Nice Yeme İçme Önerileri
Lou Pilha Leva
Nice’in geleneksel tatlarını yaşatan nadir mekanlardan. Burada socca, pissaladière, pizza ve Pan Bagnat gibi bölgesel lezzetleri özgün tariflerle tadabilirsiniz. Özellikle socca’sı çok beğeniliyor; incecik ve çıtır yapısıyla damakta unutulmaz bir tat bırakıyor. Mekanın samimi ve yerel havası, turistler için gerçek bir Akdeniz deneyimi sunuyor. Hem hızlı hem lezzetli bir atıştırmalık için harika bir seçenek.
Fenocchio
Fenocchio, renkli ve yaratıcı dondurmalarıyla Nice’in en sevilen tatlı duraklarından biri. Klasik tatların yanında yenilikçi aromalarla da cesurca denemeler yapılıyor. Yaz aylarında serinlemek için birebir olan bu mekan, çocuklu aileler ve tatlı severler için adeta bir cennet. Dondurmaların çeşitliliği ve görsel sunumu, burayı unutulmaz kılıyor. Burada yediğiniz her kaşık, Nice’in tatlı yanını keşfetmenizi sağlıyor.
Boulangerie Jeannot
Burası kruvasan ve kahve tutkunlarının uğrak noktası. Taptaze pişen hamur işleri, özellikle kahvaltıda güne başlamanın en lezzetli yolu. Tatlıları, doğal malzemelerle hazırlanmış ve yerel tatlar barındırıyor. Burası, şehirde kısa bir mola vermek ve hızlıca enerji depolamak isteyenler için ideal. Mis gibi ekmek kokusu ve sıcacık sunumlarıyla unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Patisserie Lac
Fransız tatlılarının kraliçesi makaron, Patisserie Lac’ta bambaşka bir boyut kazanıyor. Renkli, zarif ve taptaze makaronlar, her lokmada keyif veriyor. Mekanın şık ve samimi atmosferi, tatlı molaları için harika bir ortam sunuyor. Çay ya da kahve eşliğinde tatlı bir kaçamak yapmak isteyenlerin gözdesi burası. Kaliteli malzemeler ve ustalıkla hazırlanan tatlılar, Nice ziyaretinizin unutulmaz tatlarından olacak.
Le Garibaldi
Le Garibaldi, pizzalarıyla hem yerel halk hem de ziyaretçiler tarafından beğenilen şık bir mekan. İnce hamur ve taze malzeme kullanımıyla, İtalyan mutfağının inceliklerini sunuyor. Akşam yemeği için ideal olan bu restoran, aynı zamanda rahat ve modern bir atmosfere sahip. Pizza dışında farklı İtalyan lezzetlerini de menüsünde bulmak mümkün. Nice’in gastronomi haritasında önemli bir yere sahip.
Chez Theresa
Nice’in meşhur sokak lezzetlerini keşfetmek için Chez Theresa’yi mutlaka listenize ekleyin. Socca, Pissaladière, taptaze pizzalar ve bölgenin ünlü sandviçi Pan Bagnat burada öne çıkıyor. Her biri, Akdeniz’in zengin ve ferahlatıcı tatlarını yansıtıyor. Mekanın samimi ve hareketli ortamı, yemeği sadece bir ihtiyaç değil, bir deneyim haline getiriyor. Burada hem doyurucu hem de hafif atıştırmalıklar bulabilirsiniz.




