Herkesin hayalindeki mesleği yapması günümüz şartlarında pek mümkün olmasa da buna cesaret gösterip hayallerinin peşinden giden cesur insanlar da var. Hande Üzüm bu insanlardan biri… Üzüm, üniversitede tekstil mühendisliği bölümünü bitirmiş, daha sonra iş hayatında teknik tasarımcılık, ürün teknikerliği ve kalite birim yöneticiliği yapmış. Aslında eğitimi ve kariyeri onu bugünlere hazırlamış ve daha fazla vakit kaybetmeyerek hayallerine yelken açmış…

17 yıllık ürün teknikerliği ve kalite birim yöneticiliği kariyerinizin yanı sıra kıyafet tasarımı üzerine eğitimler aldınız? Sizce bu bir risk miydi, cesaret miydi yoksa kariyerinize ek bir güç eklemek miydi?

Aslında her şey tekrar hayal kurabildiğimi fark etmemle başladı. Bence bu halen yaşıyor olduğunuzun en büyük göstergesi. Kostüm tasarımcısı olma süreci benim için çocukluğumda düşlediğim ancak üstünü çok uzun yıllar toprakla örttüğüm, içerisinde yüksek potansiyel barındıran bir tohumun yolculuğu gibi… Dolayısıyla şimdiye kadar yapmış olduğum kariyerimin bu yolculuğun bir parçası olduğu inancındayım.

Bugüne kadar hangi oyunlar için ne tarz kostümler tasarladınız?

İlk olarak geçen sene BİRİLERİ: ARJEN, ZULFUNAZ, AYLİN ilk üçlemenin ARJEN oyunu icin kostüm tasarlamıştım. BİRİLERİ projesi İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nden hareketle Friedrich Naumann Foundation (FNF) ana desteği ile hazırlanıyor. Fikir sahibi ve uygulayıcısı İlyas Özçakır. 30 madde için 30 ayrı yazar, oyun ve oyuncu. Bu sene de BIRILERI:OYKU,ONUR,FERDA Özgürlük Üçlemesi’nin kıyafetlerini tasarladım. Grotesk anlayışta bir kostüm tasarlamak istedik. Pantolonu diktikten sonra fireye çıkan kumaş parçalarını üstün vatkasında ve fırfırlarında kullandım. Kirletmeleri zerdeçal ve adaçayı kullanarak doğal boyama yöntemiyle yaptım.

Tiyatro oyunları için tasarladığınız kostümlerde işin en başından tasarım bitene kadar geçen süreci anlatır mısınız?

Önce metni tek başıma okuyup bende yarattığı hisse odaklanıyorum. Ona uygun esinlendiğim yazı, resim ve görsellerden oluşan bir pano hazırlıyorum. Daha sonra yönetmen, oyuncu ve oyunun yazarı ile beraber yaptığımız okuma provası sonrası tasarımın iskeleti oluşmaya başlıyor. Aldığım geribildirimler doğrultusunda ilk prototipi oluşturuyorum. Oyun provaları ile rejinin oturmasıyla beraber son halini alıyor. Tasarımın oyunun kurgusuna hizmet etmesi kadar oyuncunun o kostümün içinde kendini özgür ve rahat hissetmesi de benim için çok önemli. Kendim de geçmişte amatör olarak tiyatro ile ilgilendiğim için oyuncular ile empati kurabildiğimi düşünüyorum.

Kostüm tasarımcılığında kimleri örnek alıyorsunuz ya da en çok kimleri beğeniyorsunuz?

Kostüm tasarımı olarak sınırlandırmazsak marka yaratma ve özgün tasarım yönetimi konusundaki profesyonelliği açısından Nazlıcan Yoney’i, hayati algılayış felsefesini tasarımlarına yansıtması acısından Aslı Filinta’yı çok beğeniyorum ve yakından takip ediyorum.

Tiyatro oyunları için kostüm tasarlamaya başladığınız yol bir gün koleksiyon tasarımlarınızı yapmaya iter mi sizi?

Her yaptığım işi başka bir işin mayası olarak görüyorum ancak plan yapmadan oluşan bu kendiliğindenlik çok keyifli. Şu an için odaklandığım tek şey yaptığım işten keyif almak. Gelecekteki hikayemiz şu andaki eylemlerimizde saklı.