Bundan 1,5 yıl önce Ayşe Senem Özaradı ve Özge Özer’in bir araya gelmesiyle doğan Mashtone markası oldukça ilgi çekti, Ürünlerine yoğun talep gösterildi. Peki onca markanın arasında neydi Mashtone’ı farklı kılan? Bunun cevabunu Mashtone’un Kurucusu Ayşe Senem Özaradı ve Mashtone Genel Müdür Özge Özer’den öğrendik.
Özge Özer ve Ayşe Senem Özaradı kimdir, sizleri kısaca tanıyabilir miyiz?
Ayşe Senem Özaradı: 5 Eylül 1989 İstanbul doğumluyum. İlköğretimi İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı Özel İlköğretim Okulu’nda tamamladıktan sonra Özel St. Georg Avusturya Lisesi’nden mezun oldum. Daha Sonra Amerika’da Berkeley College’da mimarlık okudum ve orada iki sene mimarlık ofisinde çalıştıktan sonra Türkiye’ye geri dönüş yaptım. Estetik kavramı benim için hem işimle alakalı olarak hem de karakter yapım dolayısıyla hep çok önemli olmuştur. Güzellik ve estetik kavramlarının yalnızca insanlara özgü olmadığına inandığımdan, gözümüzle görebildiğimiz her şeyi kendi formundan çıkartıp alışılmışın dışına çekip kendi algımızla onu güzelleştirebileceğimizi düşünmekteyim. Tam da bu noktadan çıkarak ve eczacı bir ailenin çocuğu olarak bilime olan hayranlığım, kadınlar için bir girişim yaratma hayalimle Mashtone’u kurdum.
Özge Özer: İzmir Anadolu Lisesi’ndeki Almanca ağırlıklı eğitimimin ardından, Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce İşletmeden mezun oldum. Pazarlama anabilim dalına olan ilgim nedeniyle yükseköğretimimin yanı sıra bu dalda bir süreliğine de hocalarımı asiste ettim. Ancak bu süreçte edindiğim deneyimler üzerine öğretim görevlisi olmanın, kendi aradığım “dinamik” hayat tarzına uymadığını görünce de özel sektöre yönelmeye karar verdim. Daha üniversitedeyken eğitimimle tam zamanlı olarak yurtdışı eğitim danışmanlığı ile iş hayatına adım attım. Bugün iş dünyasında 18 yılını geride bırakırken, kariyer yolculuğum beni yurtdışı eğitim danışmanlığından, Türk Tarım ve Hayvancılığını geliştirmek kapsamında o zamanki adıyla Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve tüm Sivil Toplum Kuruluşları ve özel sektörü birleştiren zirveler düzenlemekten, dünyanın en büyük bilişim firmalarından NCR Corporation bağlantılı Serbest Bölge ve Rusya’daki yenileme merkezlerini yönetmemin sonrasında, Biyoteknoloji, İlaç, OTC, Gıda, Organik Gıda, Kozmetik fabrikalarını yönettim. Diğer yandan geçmişte şirket ortaklıkları da kuran profesyonel yöneticilik tecrübelerim de var. Aldığım İş İdaresi eğitimimdeki hem insan kaynakları yönetimi, finans, pazarlama, ithalat alanlarına dair ofis hayatım dışında hem de fabrika beyaz önlük ve bonesi ile gıda ve kozmetik sektöründe hammaddeleri kokularından tanımaktan haz alan biriyim diyebilirim; yani iş dünyasının her alanında aktif rol oynadım 😊 Ve açıkça söylemek gerekirse yaptığım her işimin her saniyesinden de büyük keyif aldım. Şimdi ise kozmetik sektörüne yeni katılan yepyeni markamız Mashtone’un Genel Müdürü olarak kariyer hayatıma devam ediyorum.
Mashtone markası nedir, biraz açıklar mısınız?
Ayşe Senem Özaradı: Mashtone’u kurarken tamamen kendi güzellik algımın bir yansımasını yarattığımı düşünüyorum. Eczacı bir ailenin çocuğu olarak bilime olan hayranlığım küçük yaşlarda annem sayesine başladı. Kendisi aslında farmakolog ve idealist bir kadındı fakat bazı nedenlerden dolayı yeni şeyler ortaya çıkarma arzusunu bırakıp kendi eczanesinin başına geçtiğinde kendi ilacını kendi yapma arzusunu hiç kaybetmedi ve bana da en büyülü gelen şey bu oldu. Kimyasal bileşenlerin birbiri içine geçip tamamen farklı bir sonuç ortaya çıkartması bana küçücük bir kız olarak sihirli ve büyülü gelmişti. Mashtone’un da kurulması bu sihirlerin insanlara ulaşmasını istememle başladı. Önce kozmetiğin büyülü dünyasıyla tanıştım ve daha sonra kendi markamı yaratma arzusuna kapıldım. Mashtone ismi şuradan geliyor ki, mimarlık programlarında üç boyutlu çalışırken MASH diye bir komut vardır. Bunun görevi, bir düzlemi yıkıp istediğin formu elde etmektir. Ben de kozmetik dünyasındaki klişeleri yıkıp, yenilikçi, teknolojik ve en önemlisi tüm kadınlar için bir marka yaratmak istedim. Kadının kendini güzel bulmasının tamamen ve aslında biraz daha iddialı olursam sadece özgüvenle alakalı oluğunu keşfettim. Kendine bakan hiçbir kadının kendini çirkin hissetmediğini ve aslında herkesin kendine has bir güzelliği olduğunu, sadece bunu görebilmeleri gerektiğini düşündüm ve az ürün çok işlev mottosuyla yola çıkarak, çok şeye ihtiyaç duyulmadan kendinizi güzel hissedeceğiniz bir marka yani Mashtone’u yarattım.
Özge Özer: Mashtone markası aslında felsefesinde her şeyin dengede ve yerinde olmasını barındıran bir dermokozmetik markası… Felsefesini birazdan ürünü de açıklarken daha geniş görmüş olacağız. Şu an tek bir ürün ile sektörde kendini gösteren Mashtone, Mashtone Color Correcting Cream SPF 30+ ile tüm kadınların dünyasına dokundu. Amacımız tek bir ürün ve multifonksiyonel olmasıydı. Cildinizi nemlendirmek, güneşten korumak, akne/sivilce oluşumunu engellemek, yaşlanmayı yavaşlatabilmek, bakım yapmak ve bunları yaparken de cildinizi parlak, ton eşitsizlikleri düzelmiş ve pürüzsüz bir görünüme kavuşturmak; bunları da ayrı ayrı ürünlerle değil, tek ürünle elde etmenizi istedik. İşte bu noktada felsefemiz de devreye giriyor; her şeyin dengede olması… Bedeniniz kadar ruhunuz da iyi olduğu zaman iyi oluruz; güzellik sadece dıştan değildir, içten dışa yansır. Mashtone olarak vaat ettiklerimiz ve yerine getirdiklerimizle sadece fiziksel olarak değil ruhsal olarak da iyi, mutlu hissetmenizi önemsiyoruz.
Peki nasıl bir araya geldiniz, markayı nasıl yarattınız?
Ayşe Senem Özaradı: Kozmetik hakkında bilgi edinebilmek ve her şeyi yerinde görebilmek adına fabrikaları gezmeye başladığım sırada Özge ile bir fabrikanın genel müdürü olarak tanıştım. Üstün analiz yeteneği ve bilgisini anında görebildiğim nadir insanlardan biri olan Özge bana kendi fikirleriyle geldiğinde çok heyecanlandım ve kafamızın aynı frekansta çalıştığından emin oldum. Mashtone’un kurulma ve ilerleme sürecinde Özge’nin geçmiş tecrübeleri sayesinde aslında çok komplike olan aşamaları çok rahat ve hasarsız geçirdik. Mashtone hikayemizin daha çok başındayız çünkü milyon tane fikrimiz ve hayata geçireceğimiz daha çok güzel ürünlerimiz olacak; Mashtone dünyası büyüyerek daha da çok insanın hayatına dokunacak 😊
Özge Özer: Bir araya gelme hikayemiz, aslında Ayşe’nin araştırmacı yönünden geliyor diyebilirim. Ayşe, kozmetik üretimi hakkında daha çok bilgi almak için çevresi kanalıyla ulaşabildiği kozmetik üretim fabrikalarını ziyaret ederek bilgi toplamaya başlamıştı. Benim yönettiğim fabrikaya geldiğinde tanıştık. Bana marka stratejisini, yapmak istediklerini anlattığında çok keyifli dinledim ve fikir alışverişi yaptık. Birkaç ay sonra Ayşe’den benimle özel olarak görüşmek istediğine dair bir telefon aldım ve buluştuk. “Bu markada birlikte yürüyelim ve büyüyelim istiyorum” dedi. Sıfırdan bir markanın inşası hem çok zor hem de aşırı heyecan vericidir. Ayşe’nin de vizyonu beni çok heyecanlandırdığı için “evet” dedim ve yaklaşık 1,5 yıldır beraberiz.
Yarattığınız markayla nerede olmayı hedefliyorsunuz?
Ayşe Senem Özaradı: Mashtone için öncelikli hedefimiz global bir marka olmak. Güvenilirlik ve sürdürülebilirlik çok önemli olduğundan, müşterilerimizin bize, içeriğimize ve yaptığımız işe inanıp güvenmesine çok değer veriyoruz. Daha sonrasında tüm dünyaya adımızı duyurup, köklü bir kozmetik markası olmayı hedefliyoruz.
Özge Özer: Sizin de bildiğiniz gibi kozmetik sektörü tüm krizlerde bile büyümeyi başarmış ve bugün tüm dünyada 430 milyar doların üzerinde pazar büyüklüğüne sahip bir alan… Bizim de günün sonundaki hedefimiz, Türkiye’den çıkan ancak global markalarla yan yana durabilmeyi başaran bir marka haline gelmek.
Sizce Mashtone diğer markalardan neden farklı?
Ayşe Senem Özaradı: Mashtone’u diğer markalardan ayıran en baştaki konu misyonlarımız… Tabii ki ticaretle uğraşan her girişimci ve her insan gibi ticari kaygılarımızı inkar edemeyiz ama bizim bu dünyayı yaratmakta ve devam ettirmekteki önceliğimiz, tüm kadınlar için etkili ve zamansız bir marka olmak… Logomuzdan tutun, bütün kurumsal kimlik çalışmalarına kadar Mashtone’u kurarken ana başlığımız hep “ZAMANSIZ” olmak oldu. Hiçbir markaya benzemeyen ama aslında çok tanıdık olan Mashtone’un asıl hedefi; o kendine güvenen zamansız ve çabasız kadını herkesin içinden çıkartmak… Bir de elbette hibrit yani multifonksiyonel bir ürün olarak çok fazla ürün yerine tek ürün ile kadınların bakımları, güzellikleri için etkili performans sağlıyor olmamız şu anki ürünümüz başta olmak üzere bundan sonra geliştirip, üreteceğimiz ürünlerde de birçok markada ayrışan en temel özelliğimiz olacak.
Özge Özer: Mastone marka olarak her zaman kendisini multifonksiyonel ürünler üreten bir konumda tutmayı hedefliyor. Şu anda üretmiş olduğumuz, markamızın tüm stratejilerini yansıtan Mashtone Color Correcting Cream SPF 30+ ürünümüzü ele aldığımızda hitap ettiğimiz kitle çok açık; “Mastone Dünyası”nda yaşayan, yaşamak isteyen kişiler… Mashtone dünyasındaki kişiler, cildini nemlendirmek, güneşten korumak, akne/sivilce oluşumunu engellemek, yaşlanmayı yavaşlatabilmek, bakım yapmak ve bunları yaparken de cildi parlak, ton eşitsizlikleri düzelmiş ve pürüzsüz bir görünüme sahip olmak için ayrı ayrı onlarca ürün kullanmak yerine, sadece Mashtone’un Color Correcting Moisturizer SPF 30 + ürünü ile tüm bunlara tek hamlede ulaşabiliyor. Mashtone’un bundan sonraki tüm ürünlerinde de tek bir mottosu var; “Onlarca ürün kullanmak yerine, ihtiyaçlarınızı tek bir multifonksiyonel ürünle giderin.”
Ayşe Senem Özaradı: Girişimciliğe Pandemi dönemi evde yoğun geçirdiğimiz ve aslında normal hayatımızda ne kadar dış etkenler yüzünden kendi kendimize kalıp düşünemediğimizi anladığım sırada başladım diyebilirim. Tamamen kendi sesimi duyabildiğim nadir dönemlerdendi ve bunu en verimli şekilde kullanabilmek adına kendi markamı yaratma kararı aldım. İnsanın kendini duyabilmesi kulağa çok basit ve sıradan gelse de aslında çoğu zaman dış sesler öyle baskın olabiliyor ki verdiğimiz kararlar çoğu zaman sağlıklı olmayabiliyor. Girişimciliğe başlama kararı aldığımda tabi iki önce ufak tefek araştırmalar yapıp bununla ilgili derslere katıldım, videolar izledim ve sırayla ne yapmam gerektiğini öğrenip kendimi bu yolculuğun içinde buldum. Açıkçası Mashtone dünyasını daha da büyütmek, hibrit, multifonksiyonel ve teknolojik, yepyeni ürünler çıkarmayı planlıyorum. Elbette daha önce de belirttiğim gibi Türkiye’de doğan Mashtone markasını globalleştirerek, tüm dünyadaki kadınlara etkili bakımı, güzelliği ulaştırmak istiyorum.
Özge Özer: Kariyer hayatımda ilk girişim markam Mashtone diyebiliriz; fikri duyup, Ayşe’yi de tanıdıktan sonra kesinlikle içinde olmalıyım diye düşündüm çünkü felsefesi de misyonu da çok kuvvetliydi. Biz kadınlar bakımlı ve güzel olmak için birçok ürün kullanıyoruz; ancak yeni dünyada yeni lüks içinde bulunduğumuz bu hızla akıp hayatlar içinde “zaman”… Tam da bu yüzden kozmetik dünyası da başta olmak üzere her şey zamanı doğru değerlendirmeye yöneldi. Üstelik buna gelişen teknoloji ve bilimsel çalışmalar da eklenince birçok etkiyi neden tek bir ürünle elde etme konforunu kadınlara sunmayalım ki… İşte bu imkanımızın olması başta bir kadın ve bu alanda senelerdir var olan bir profesyonel olarak beni çok heyecanlandırdı. Markamız çıktığından beri bu anlamda aldığımız olumlu yorumlar da bizi gerçekten çok motive ediyor. Bununla beraber bence Türkiye’de iş dünyasında kadın gücünün, istihdamının ve girişiminin daha da artması lazım; biz yaptığımız işe sonuna kadar sahip çıkarak, en iyisini sunmak adına özenle çalışarak kendi hayalini, kendi yeteneğini girişime döndürmek isteyen kadınlara da ilham olmak istiyoruz. Bunun gerçekten de Türkiye’de önem arz ettiğine inanıyorum; ilham hikayeleri ile kadınlar daha da güçleniyor çünkü… Bunun dışında elbette daha çok kadının hayatına anlam katarak, Türkiye’de iki kadın girişimcinin yarattığı bir markayı dünya vitrinine çıkararak global düzeyde ülkemizin gurur kaynağı yapacak bir noktada görmeyi hedefliyor, planlarımızı da bu yönde tasarlıyoruz.
https://www.instagram.com/mashtonecosmetics/
